İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Can Yaşar’ın dB Öğrencileri ile Yaptığı Söyleşi

Can Yaşar 2015 yılında Marmara Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği bölümünde sanat eğitimi almaya başladı. 2018-2019 döneminde Erasmus öğrenci değişim programı kapsamında Almanya’nın Giessen şehrinde yer alan Justus Liebig Üniversitesinde eğitimine devam ediyor. 2 farklı okulda eğitim üzerine tecrübeler edinen Can Yaşar’a Türkiye ve Almanya’da sanat eğitimi süreçleri ve yöntemleri hakkında merak ettiklerimiz sorduk. Koordinatörlüğünü Selin Yağmur Sönmez’in üstlendiği ve Can Yaşar aracılığıyla Almanya’da açılacak ders BELGELİĞİ desen sergisi hakkında konuşuldu.

1.Erasmus öğrenci değişim programına katılmaya nasıl karar verdin ve neden Almanya’yı tercih ettin?

-Öncelikle çok seçeneğim yoktu ve elimdeki imkânlar doğrultusunda seçim yapmam gerekiyordu; Çek Cumhuriyeti ve Almanya arasında. Almanya’da daha fazla fırsat olabileceğini düşündüm ve Almanya’yı seçtim. Justus Liebig Üniversitesi’ndeyim.

 

2.Ne kadar süre eğitim göreceksin orada? İlk gittiğinde dikkatini en çok ne çekti?

-2 dönem. Zaten küçük bir şehirdeydim; öğrenci şehri. Üniversiteleriyle ayakta kalan ve çok hareketli bir şehir. Küçük ve merkezi bir konumda, çok fazla öğrenci bulunuyor, özellikle yurtdışından gelen erasmus öğrencileri çok fazla var. Okul olarak da gayet başarılı bir üniversite ve benim şu an olduğum bölüm Kunst Pedagoji, yani sanat eğitimi diye geçiyor.

 

3.Almanya’da sanata karşı tutum nasıl ve bu düşünce tarzları sanatı ve mimariyi nasıl etkiliyor?

-Genel olarak tabi ki etkiliyor. Şehrin atmosferi, mimari yapıları, müzeler ve müzelere olan ilgi… Sanata karşı ilgisiz değiller ve her yaştan ilgi var.

 

4.Derslerindeki farklılıklar neydi, mesela R8 ile kıyaslarsak ne gibi farklılıklar var?

-Öğrenciler arasında kolektif çalışmalar olmuyor. Yani dersler oldukça yoğun bir şekilde geçiyor, ders saati dışında eğitimin devam ettiğini söyleyemem, öğrencinin bir hevesi varsa ve atölye kullanmak istiyorsa ya ona bir atölye tahsis ediliyor ya da kendi başına atölyede çalışabiliyor.

 

5.Atölye düzeni olarak nasıl? Öğrenci çalışmaları var mı?

-Atölye düzeni olarak gayet minimalist. Duvarda asılı olan bir çalışma yok. Bir arşiv var, orada sadece dönemin çalışmaları arşivleniyor ve her dönem bittiğinde orası yenileniyor.

 

6.Resim yorumlamaları nasıl ve neye göre yapılıyor?

-İlk başta temel resim öğelerini dikkate alıyorlar. Olmayan ve yanlış giden konulardan bahsediliyor. Genelde işleyiş öğrencinin tarzına yönelik oluyor.

 

7.Daha önce konuştuğumuzda öğrencilerin kendilerine ait bir üslup geliştirmeleri için bazı durumlarda öğretmenlerin müdahale etmediğini söylemiştin. Bu akışta bir sonraki adım olarak üslup nasıl değerlendiriliyor?

-Eğer resmi bir fikirle yapıyorsan önce onu anlamaya çalışıyorlar ve onu geliştirmek adına bir şeyler yapıyorlar, değiştirmek için değil. Resmin özgün olmasına ve tekrarlanmamış bir iş olmasına çok önem veriyorlar.

8.R8 atölyesindeki eskiz sürecinden farklı olarak oradaki eskiz süreci nasıl gelişiyor?

-O biraz öğrenciye kalmış bir şey, genelde ders dışında eskiz yapıp getiriyorlar, hocayla eskiz üzerine konuşuyorlar ve bu şekilde devam ediyorlar.

 

9.Öğretmenlerin eğitime karşı tutumu nedir peki? Eğitimde örnek olmayı nasıl gerçekleştiriyorlar?

–  Çok ciddiler, disiplinliler. Eğitimde örnek olma gibi bir amaçlarının olduğunu düşünmüyorum. Oradaki herkes birbirinden farklı ve her öğretmen bir sanatçı aynı zamanda ve kendi bildiğini aktarmaya çalışıyor. İşin felsefesinden çok biraz referanslar ve örnekler gösterip ilerlemeye çalışıyorlar.

 

10.Sınavlar nasıl değerlendiriliyor? Ne gibi örnekler gösteriyorlar?

-Hocadan hocaya değişiyor. Mesela bir hocamız sadece koridorda resimleri değerlendiriyor, hepsini sıra sıra koyuyoruz. Bir öğrenciye bir obje veriliyor ve o obje kimdeyse onun söz hakkı olmuş oluyor. Hoca beğendiği bir işi alıp duvara asıyor ve onun hakkında, neden beğendiği, diğerlerinden neden farklı olduğu hakkında konuşuluyor. Genellikle Alman sanatçılar referans veriyorlar. Kullandıkları teknikler üzerinden.

 

 11.Sadece teknik olarak mı? Mesela yaşayış tarzı, geçirdiği süreç. Onlar için süreç ne kadar önemli?

-Orada bir süreç geçirecek kadar ders işlendiğini sanmıyorum. Çünkü oradaki ders işleyişi farklı. Mesela bazı dersler sadece 12 ders oluyor, yani 12 gün.

 

 

12.Bizim burada yaptığımız koridor sergileri gibi bölümün içinde sergi için alanlar var mı ve ne sıklıkla sergi yapılıyor?

-Yine burada yaptığımız gibi dönemin başında geçen senenin işlerinin sergilendiği büyük bir sergi oluyor. Bir ay kadar sürüyor, bir açılış günü düzenleniyor, öğrenciler geliyor konuşma yapılıyor, çalışmalar hakkında soru varsa onlar yanıtlanıyor. Her dönem içinde 2-3 tane sergi oluyor mutlaka. Şehirde eski bir kilise var orası boşaltıldıktan sonra üniversiteye tahsis edilmiş ve güzel sanatlar öğrencileri de orayı atölye olarak kullanıyor.

 

13.Orada ki öğrencilerin malzeme olarak yağlı boya kullanmadıklarını söylemiştin, neden kullanmıyorlar, daha hızlı çalışmak için mi?

-Onu açıkçası bende çok anlayamadım ama belki pahalılığından dolayı olabilir çünkü orada sanat malzemeleri biraz lükse kaçıyor ve hızlı ve pratik olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Bunun dışında farklı teknikler kullanılıyor. Mesela yumurta ile resim yaptığımızda oldu. Eskiden kullanılan bir yöntemmiş ve ekstra bir parlaklık ve tutuculuk sağlıyor.

 

 14.Müfredattaki derslerin dışında kredi vermeyen dersler olduğundan bahsetmiştin biraz açıklar mısın? Müfredat dışı faaliyetler yapabiliyor musunuz?

-Bazı dersler var workshop olarak geçiyor. İlgin varsa gidiyorsun önce bir sertifika alman gerekiyor sonrasında atölyeleri istediğin gibi kullanabiliyorsun. Müfredatın dışında hareket edilmiyor, sadece müfredatta bir gezi etkinliği varsa derse bağlı olarak onlar yapılıyor.

 

15.Öğretmenler genelde bireysel mi hareket ediyorlar?

-Hocadan hocaya değişiyor aslında yani o dersin konusu süreklilik gerektiriyorsa… Mesela benim film dersim vardı, hocamız bir direktördü ve ders saati dışında kendimiz bir gün belirleyip bildiriyorduk, hocamızda geliyordu buluşulup çekim yapılacak yere gidiliyordu, onun üzerine konuşuluyordu, ders saati dışında da sürekli iletişim halinde oluyorduk.

 

16.R8 atölyesinde dönem başında belirlenen konular gibi orada da konular belirleniyor mu?

-Mesela biz burada 3 sene bu atölyede bulunabiliyoruz ama orada sadece 1 ya da 2 dönem alabiliyorsun ve o dersin ismi ve teması değişebiliyor her sene. Atölye aynı ama dersin işleyişi ve müfredatı değişince aynı alandan devam edemiyorsun.

 

17.Peki R8 atölyesi ile karşılaştırırsak farklılıkların neler olduğunu söyleyebilirsin?

-Ben bu atölyenin özel bir atölye olduğunu düşünüyorum. Çünkü kolektif çalışma üniversitelerde çok az rastlanılan bir şey yani öğrencilerin gönüllü olarak bir şeyler yapması, çalışması, belgelemesi, yayması… bunların üniversitelerde çok rastlanır bir şey olmadığını düşünüyorum ve en büyük kıyaslama bu olabilir bence. Burada eğitim sürekli devam ederken orada öğrenciye kalmış bir şekilde ilerliyor.

 

 18.Orada öğretmenlerinle toplantılar yaptın ve R8 numaralı atölyede üretilen desenlerin orada sergilenmesi için girişimlerde bulundun. Öğretmenlerin bu girişimi nasıl karşıladılar ve sergi sürecinden bahseder misin?

-ders BELGELİĞİ’nin hocalar tarafından gayet anlaşıldığını düşünüyorum. Böyle bir oluşumu tanıdıkları için çok heyecanlılardı. Bunun üzerine toplantılar yaptık 3 hoca ile birisi benim koordinatörüm, birisi resim bölüm başkanı, diğeri de başka bir resim öğretmeni. Önce resim bölüm başkanı ile bir konuşmamız oldu, fikrimi sundum ve bu konu hakkında daha detaylı konuşmak istediğini söyledi sonra bir dosya hazırlandı, dosya hazırlığı bitince tekrar toplantı yapıldı ve detayları kabaca anlattım. İşleyiş ve zaman üzerine fikirlerimi belirttim. Şu ana kadar 3 tane toplantı yaptık bunun dışında hocalar da kendi aralarında toplantı yapıp tartışmışlar bu konuyu.

 

19.ders BELGELİĞİ’nden bahsettiğinde en çok dikkatlerini çeken şey ne oldu?

-Aslında en çok yapılan çalışmalar dikkatlerini çekti, resim olarak, onları olabildiğince açıklamaya çalıştım, kimlerin yaptığını ve ne amaçla yapıldığını. Ben anlatınca müfredat içinde mi yoksa özgün bir çalışmamı olduğunu merak ettiler.

 

20.Bizim burada eğitim fakültesi ile güzel sanatlar fakültesinin arasında formasyon dersleri dışında çok fark olmuyor, orada ki eğitim fakültesi ile güzel sanatlar fakültesi arasında nasıl farklılıklar var?

-Orada tam anlamıyla güzel sanatlar fakültesi görmedim aslında, genelde biraz fazla yüzeysel ilerliyor ve oradaki her öğrenci iki bölüm birden bitiriyor ve son senelerinde de tez yazıyorlar. Yani onların lisans eğitimi aynı zamanda yüksek lisans yerine geçiyor.

 

21.Orada aldığın eğitimin beklentilerini karşıladığını söyleyebilir misin? Orada geçirdiğin süre yaratım alanını etkiledi mi?

-Sonuçta farklı bir kültür, farklı bir sanat anlayışı, farklı düşünce tarzları ve hayatı farklı yorumluyorlar ve bunları tanımak benim için güzel bir fırsat oldu, aynı zamanda kendi sanat yolumda da bir katkısı olacağını fazlasıyla düşünüyorum. Fikirsel olarak çok etkilenmedim açıkçası sadece daha çok çalışma fırsatı buldum ve benim yaptığım çalışmalar onların alıştığı çalışmalar değildi o yüzden ilgi çok yoğundu.

 

Söyleşi Tarihi: 14.03.2019

Söyleşi Yeri: R8 Atölye

Söyleşiyi Yapanlar: Merve Çifcibaşı, Melis Vatan, Diğdem Dağdelen

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Günleme © 2019 Tüm Hakları Saklıdır.