İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Prof. Dr. Betül Çotuksöken ile Gerçekleştirilen Söyleşi: Hazırlık, Süreç ve İzlenimler

Yaklaşık üç ay önce Sayın Prof. Dr. Betül Çotuksöken ile e-posta üzerinden iletişim kurmaya başlamıştım. Bu yazışmaların nedeni, kendisinden Tomris Mengüşoğlu’na ait bir fotoğraf talep etmemdi. Betül Hanım, talebimi nezaketle karşıladı ve fotoğrafı benimle paylaştı. Bu fotoğraf, ders BELGELİĞİ 14. sayısında yer alan Mengüşoğlu metni için büyük önem taşıyordu.  Fotoğrafı, “Betül Çotuksöken Arşivi” olarak kaynak göstererek ilgili makalede kullandım. Kendi ifadesiyle bu durum “tarihi bir an” niteliği taşıyordu.

dB’nin bu sayısında Türkiye’deki kadın felsefecilere yer verdiğimiz için Betül Çotuksöken üzerine de bir derleme metin hazırlamıştım. Bu süreç, kendisiyle yüz yüze tanışma ve bir söyleşi gerçekleştirme isteğimi daha da artırdı.  Bunun üzerine kendisinden bir randevu talep ettim ve Betül Hanım bu talebimi olumlu karşılayarak 26 Kasım’da bizi kabul edeceğini bildirdi.
Görüşmeye; ben (Nur Vural), Fatma Gökgöz, Burçin Aydın ve Samet Özdemir olmak üzere dört kişilik bir ekip olarak katıldık. Söyleşi öncesinde bir hazırlık süreci geçirdim. Soruların nasıl düzenlenmesi gerektiği ve söyleşinin nasıl bir akışla ilerlemesi gerektiği konusunda atölye hocam H. Avni Öztopçu ile görüştüm.
Nur Vural, Fatma Gökgöz, Burçin Aydın, Samet Özdemir
Söyleşi günü, Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’ne, planlanan saatten yaklaşık 45 dakika önce vardık. Bu süreyi, ekip olarak hazırladığım soruların üzerinden geçmek ve sıcak bir çay eşliğinde kısa bir değerlendirme yapmak için kullandık. Bu sırada içimde hem bir heyecan hem de belirsizlik vardı. Çünkü yazışmalarında oldukça sıcak bir tutum sergileyen Betül Hanım’ın yüz yüze karşılaşmada nasıl bir etki yaratacağını bilmiyordum. Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden biriyle tanışacak olmak hem bizi heyecanlandırıyor hem de doğal olarak tedirgin ediyordu.
Ancak odasına girdiğimiz anda bütün tedirginlikler tamamen dağıldı. Betül Hanım bizi son derece sıcak, içten ve nazik bir şekilde karşıladı. Odasında önceden hazırlayıp bıraktığı bazı kitaplar vardı; bunları söyleşi öncesinde bizimle paylaştı. Fatma Gökgöz, atölyemizde de yetiştirilen barış çiçeğini ve küçük bir kutu içinde dB tohumlarını, hazırladığımız dB kartıyla birlikte takdim ederken tohumlarla ilgili kısa bir açıklamada bulundu. Betül Hanım’ın gösterdiği ilgi bizi çok memnun etti.
Kısa bir hazırlığın ardından söyleşiye başladık. Betül Çotuksöken’in konuşma tarzı o kadar akıcı, açıklayıcı ve berraktı ki dinlerken hayranlık duymamak mümkün değildi. İlk sorum “İnsanlaşma nedir?” üzerineydi. Bu kavramın felsefede sık karşılaşılan bir yerinin olması, Takiyettin Mengüşoğlu’nun insan felsefesi açısından özel bir değer taşıması ve İoanna Kuçuradi tarafından da sıkça kullanılması nedeniyle, Betül Hanım’ın özellikle antropontoloji çerçevesindeki değerlendirmesini duymak istedik. Ardından Çocuklar İçin Felsefe kitabı bağlamında bir öğretmen yetiştirme kurumu olarak felsefeye duyduğumuz ihtiyaç, öğretmenlerin felsefeyi öğrencilere nasıl aktarabileceği ve çocuklar için felsefenin neden gerekli olduğu üzerine sorular yönelttik.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Nur Vural, Fatma Gökgöz.
Prof.Dr. Betül Çotuksöken, Samet Özdemir, Burçin Aydın.
Söyleşi ilerledikçe sorular ve yanıtlar doğal bir akış içinde birleşti. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım, hem içerik hem de atmosfer son derece zengindi.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, dB gazetelerine bakarken.
Söyleşinin sonunda Betül Hanım bizlere  incelik göstererek dB Atölyesi’nin arşivi için iki adet kitabını imzalayıp hediye etti. Ayrıca bir Varlık Dergisi sayısını da arşivimiz için hediye etti. Bu üç yayın, atölyemizin hafızasında özel bir yer edinecek.
Betül Çotuksöken, Antropontolojinin Işığında Etik Ya Da Ahlak Felsefesi. Betül Çotuksöken, Antropontoloji Ya Da İnsan-Varlıkbilgisi. Varlık Dergisi, Kasım 2025

 

Görüşmenin ardından, ders BELGELİĞİ’nin ilgili sayısında yer alan Betül Çotuksöken makalesinin bulunduğu nüshayı kendisine imzalatmak istedik. Bu ricamızı da zarafetle kabul etti. Böylece söyleşi, yalnızca akademik bir buluşma olmaktan çıkıp hem kişisel hem de akademik anlamda değerli ve unutulmaz bir anıya dönüştü.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Burçin Aydın, Fatma Gökgöz, Nur Vural, Samet Özdemir
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden ayrılırken Betül Hanım merdivenlerden inerek bizi dış kapıya kadar uğurladı. Bir felsefecinin düşünme biçimini yansıtan bu insani ve zarif davranış, hem ilham verici hem de mahcup edici bir incelik taşıyordu.
Söyleşinin tamamı ilerleyen süreçte yayımlanacaktır.

Yazar

Nur Vural
Nur Vural

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.