İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

22. BELGELİK Sergisi Hakkında Ömer Tavşanoğlu ile Söyleşi

Demokan: 21. yy da sanatçı olmak sizce ne anlama geliyor?

Sanatçı olmak birtakım kaygıların olması ve o kaygıların dolayısıyla da bir şeyler üretmek anlamına geliyor. Bu çerçevede bana göre derdi olan insan sanatçı olmalı. Bu görsel sanatlar, edebiyat müzik ve diğer sanatlar için de böyle. Benim sanatçı anlayışım bu yani bir derdiniz olacak ve o derdinizi bir şekilde anlatacaksınız, paylaşacaksınız, üreteceksiniz. Benim anladığım bu. Bunu çok farklı mecralarda farklı şekillerde yapabilirsiniz 21 yy işin içine girince de bunu çok farklı şekillerde de yapabilirsiniz. Çok farklı disiplinlerden çok farklı işbirliklerinden çok farklı sanat eserleri veya sanat işleri yapılabilir diye düşünüyorum.

 

Yasin: Sanat dünyasını yeni katılan biri için nasıl tarif edersiniz?

Sanat dünyasına sanatçı olarak katılmak ayrı, ben olayın daha çok sanatsever tarafındayım o anlamda katılmak farklı. Biraz önce lafı geçti sanat dünyasına katılmak isteyen biri veya galeri kurmak isteyen biri de olabilir veya koleksiyoner olmak isteyen biri de olabilir… Sarah Thornton’ un  Sanat dünyasında yedi gün adlı kitabını bence okumalı. Okursa şayet bana göre güzel fikri olur yani sanat dünyası nedir ne değildir nasıl işliyor. Ben mühendisim ve bence sanat dünyasının işleyişi aslında iş dünyasının işleyişinden çok farklı değil. Deneyimlerimden bunu size söyleyebilirim.

 

Demokan: Sergideki resimler size nasıl bir duygu anımsatıyor ve resimlerde denge ve hareket etkisi var mı?

Ben sizin ders Belgeliği sergilerinize yaklaşık dört yıldır geliyorum yani Avni hoca ile konuştuğumuzda dört yıldır düzenli ziyaret eden insanlardan birisiniz dedi ben öğrenci sergilerini seviyorum daha taze ve ham oluyor üretimler neyin ne şekilde üretildiğini sürekli gelince de fark ediyorsunuz. Buradaki işleri iki kategoride analiz edeyim. Bir genel müfredat çerçevesinde üretilen işler var. O işlerin öğrenciler tarafından nasıl yorumlandığını gözlemliyorum geldiğimde. Onları bile çok defalarca farklı şekilde çalışan arkadaşlar oluyor. Yani aynı şeyi çok farklı şekillerde yorumlamak mümkün. Bu tarz işler görüyorum bir de onun dışında kendisi genel çalışmaların ötesinde daha bireysel denemelere giren arkadaşlar var. Onların işleri enteresan oluyor. Çabaladıkları, denedikleri yeni bir şeyler arayışında oldukları belli oluyor ve beni aslında kişisel olarak bu tip sergilere geldiğimde heyecanlandıran işler veya sanatçı adayları onlar oluyor. Bu sergide de mesela farklı sergileme teknikleri deneyen, standart bir sergilemenin ötesinde bir takım sanatçı adayları var. Onların işleri enteresan geliyor. Ben her sergide mutlaka işte farklı bir doku veya farklı bir renk anlayışı olan genç sanatçı adayları ile burada karşılaşıyorum ve bu durum bana keyif veriyor.

 

Yasin: Soruya bağlı olarak Bu süreçte olan öğrencilerin işlerini müfredat açısından yorumlarsak eğitici yanı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben ders belgeliğinin bağlı olduğu atölyeyi belli bir süreden beri takip ediyorum. Türkiye’de birçok üniversitenin- işim değil ama ilgi alanım olduğu için ve özellikle birçok yere gittiğim için- işlerini takip ediyorum. Üniversitelerle çok ilgili Base gibi ortamlarla birlikte değerlendiriyorum. Buna göre ders Belgeliği iyi bir damar, iyi bir eğitim veriliyor ve bu iyi  eğitimi alan öğrenciler de  hem öğrenci iken hem öğrenciliğinden daha sonra iddialı, farklı işler üretiyorlar diye düşünüyorum. Buranın Türk sanat eğitiminde önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.

 

Demokan: Bu bağlamda belgelik sergilerinin iletmeye çalıştığı düşünceler nelerdi size göre?

İletmeye çalıştığı düşünceden ziyade benim nasıl algıladığımı ifade edersem, öğrencilere ürettikleri işlere bir yılın veya birkaç yılın sonunda sergileme olanağı veriyor bu sergiler ve sınırlı şartlarda bu tarz sergiler yapmak, bu sergileme anlayışlarını deneyimlemek öğrenciler için çok büyük bir şans bence. Ders belgeliği atölyesinin öğrencilerinin Erasmus vb. bir takım kanallarla yurtdışına giden öğrencilerinin orada da bir takım sergiler yaptığını böyle bir sinerji oluşturduğunu bilen biri olarak burada bir yorum yapacağım burada siz böyle sergiler yapınca bir sergileme anlayışı, bir sergileme mantığı oluşuyor ve net olarak söyleyeyim kendine güven, işini anlatma, işini sergileme anlamında güven duygusu oluşuyor ve “Bunu dünyanın her tarafında yapabilirim ben”  hissi oluşuyor bana göre. Bu sergilerin verdiği vermeye çalıştığı en önemli duygular bunlardır diye düşünüyorum

 

Yasin: Teşekkürler, Sergideki resimlerden ilginizi dikkatinizi çekenler var mı ya da varsa nelerdir?

Var tabii ki birkaç arkadaş var mesela onlar cidden çok çalışmışlar çabalamışlar deneysel bir takım çalışmalar yapmışlar ve bu sergide de bundan önceki sergilerde de dikkatimi çekmişti. Özel olarak da isim vermeyi doğru bulmuyorum. Bütün herkes çok büyük emek, çaba harcamış güzel işler ortaya koymuşlar ama çok çalışan, çok üreten, çok deneyen veya çok okuyanın ürettiği işler cidden sergide farkını hissettiriyor. Sergileme anlayışı ile de bu kendini hissettiriyor yaptığı işler eskizinden tutun, onun belli bir süreçte gelişmesine kadar izlediğim bir takım öğrenciler veya sanatçı adayları oldu. Bunlar çok önemli onu burada hissediyorsunuz bunu gördüm. Bunu hem sizlerle biraz önce konuştuk.Hem de hocalarınızla da konuştuk onlarla da benim sürekli iletişimim olduğu için bu hem sergi olarak hem sergide yer alan hani insanların açısından çok iyi sonuç vermiş bence ve vermeye de devam edecek. Bir sergi olarak bu çerçevede de çok olumlu buluyorum ve bir şekilde devam etmesini ve uluslararasına ulaşmasını yani siz bir başka yere gidin orada bu sergi fikrini devam ettirin ve mezun olduktan sonra da mutlaka burayla ile ilişkinizi devam ettirin derim ben. Çok önemli olan konu sizin buradan mezun abilerinizin ablalarınızın neler yaptığını ne gibi zorluklarla karşılaştığını görüp bilip dinleyip ona göre kendinize göre bir yol çizmeniz bir strateji oluşturmanız gerekir diye düşünüyorum. Bu sergiler de bu anlamda önemli bir fırsat diye düşünüyorum.

 

Demokan: Son olarak sanat öğrencilerine vermek istediğiniz tavsiyeler var mıdır?

Genel olarak verdiğim cevaplarda hep tavsiyeleri satır arasında vermeye çalıştım bence biraz önce de konuştuk. Sanat öğrencilerinin, mimarlık öğrencilerinin çok gezmesini öneriyorum. Bizim ülkemiz çok büyük kültürel birikime sahip bir ülke. Ege sahillerinden tutun Akdeniz’de rotalar oluşturup gezin. Burada ne tip uygarlıklar neler yapmış neler etmiş, onu öncelikli olarak görün derim genç sanatçı adaylarına. Onun ötesinde de gezebildiğiniz kadar sergi gezin İstanbul o açıdan bana göre çok önemli bir merkez. Uluslararası anlamda çok sergi oluyor. Biraz önce konuştuk sizinle hangi sergiler var onların bir kaçına siz de gitmişsiniz veya gitmediklerinize gidebilirsiniz ve de mutlaka edebiyatla çok ilgilenin bence herkesin ilgilenmesi lazım. En önemli konulardan biri disiplinler arası çalışmaya yatkın olun. O anlamda hem edebiyatçı dostunuz olsun. Sanat tarihi zaten işinizle ilgili. Okuyun ve okuduklarınızı mutlaka farklı disiplinlerden insanlarla tartışın. Sanatçı adayı olarak, sergileme şansını siz kendiniz oluşturacaksınız. O nedenler insiyatifler oluşturun. İstanbul dışında yaşayabilirsiniz İstanbul’da da yaşayabilirsiniz. Mutlaka hem buradaki arkadaşlarınızla hem dışarda oluşturacağınız arkadaşlıklarınızda o ilişkileri geliştirip bütünsel bir şekilde üretmeye devam edin. Pes etmeyin. Bu dünyada ve ülkede bir şekilde yolunuzu bulursunuz genç sanatçı adayları olarak.

 

Ömer Bey’e katılımı için çok Teşekkür Ederiz,

Söyleşiyi yapanlar; Yasin Okcan, Demokan Sahilli

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Günleme © 2019 Tüm Hakları Saklıdır.